25 Temmuz 2009 Cumartesi

üç kuruşluk aşk bilgisi...


Şimdi aslında son zamanlarda aşk için neler yapılır diye düşünüyorum... neler yapılmaz ki gibi bir cevapla karşı karşıya olduğumsa söylenemez... Aşkın öldüğünü düşünen azınlıktanım...ya da çoğunluk bak onuda bilmiyorum... ama aşk işte daha ne olduğundan bile haberim yok küçük bir alışkanlık sorunu, bağlanma problemi, kimya denen meretin uyuşması gibi geliyor bana...
Hayır, işin kötüsü gelemiyor bile aslında bilmiyorum yani bilmiyorum... işte başarısızlık dizisinin bir yenisi daha... İlişkiler hakkında konuşmakta çok iyiyimdir konuşur konuşur susmam ve ilişkilerinde problemi olan arkadaşlarıma acayip yardımcı olduğum söylenir ama bir kendime yardımcı olamam... Son ilişkimi de ortaya koyup düşünürsem aşk hayatım beş para etmez... ya platonikler olmuştur ya da sevilip sevmediklerim...
Şimdi de aşk şarkıları, hani kadının sesi içine doğru akar ya argoda tam anlamıyla "orgazm" olarak tabir edilir... nasıl bir his, nasıl bir acı veriyor bana...Acıyı da severim ben mesela sevgi dediğin şeyde... böyle uzaklığı seviyorum ben ayrılma arifesini... ya da başlamadan önceki flört dönemlerini... Ruhsal problemlerimde olabilir gerçi, kocaman bir melankoli hastası olduğum teşhis edilmiştir ailem ve erkekler tarafından.. birşeye sahip olduğun anda tüm büyüsü kaçıyor... uzaktan görüp aşık olduğun insanı arıyorsun aynı sofrada göz göze bakarken... "bu muydu?" diyebiliyorsun... en acısıda bu sanırım... Öyle dememek lazım yani denmemesi lazım... gördüğün anda beklentilerinin tavan yapmaması lazım en azından...
üç kuruşluk aşk bilgisiyle bu kadar oluyor sanırım..